12 Ağustos 2014 Salı

Robin Williams Evinde Ölü Bulundu


O'nun hakkında yazmamak olmaz. Dönemimizin büyük oyuncularından biriydi Robin Williams. Son zamanlarda sayısı giderek artan evinde ölü bulunan yıldız vakalarına bi yenisi eklenmiş oldu; henüz ölüm nedeni kesinleşmemişken.

Bazı yıldızların, oyuncuların, sanatçıların gidişi daha üzücü oluyor. Özellikle hep gülerek, pozitif hislerle hatırladıklarımız; bizi çok zaman mutlu etmiş, tebessüm ettirmişlerin gidişlerine inanmak daha zor vesselam. "Patch Adams"ta palyaço burnu takarak hasta çocukları güldürdüğü adam imajı; kariyerinde yaptığı rollerin, izleyiciye geçirdiği hissiyatın yansımasına en güzel örnek olur sanırım. Palyaçoların gözü yaşlı olmasının nedenini anlatır performanslar yaşatırken, yine bu benzetmeye denk bir özel hayat yaşadı aktör. İnsanları güldürürken çok zaman gülen yüzün arkasındaki duygusal adamın yorgunluğunu, hüznünü bakışlarıyla O'nun kadar güzel anlatabilen var mıdır ki?

1 Şubat 2014 Cumartesi

Sinemada İkinci Bahar: "Matthew McConaughey"


Aktörün pek çok filmini izledikten sonra 1993 yapımı Richard Linklater filmi "Dazed and Confused"ta kendisini görünce şaşırmıştım. Sadece O'nu değil, Milla Jovovich, Ben Affleck, Rene Zelwegger... Hepsi gençlik halleriyle o filmde küçük sahnelerde görünüyorlardı. Birkaç gençlik filminde göründükten sonra ilk ciddi rolüydü bu aktörün ve ilk filmindeki David Wooderson rolü adeta bir kült karakterdi. Devamlı ot içen, her daim eğlenmeyi seven, köşe başında muzip gülümsemesiyle dikilen yakışıklı bir serseriydi ve bu rolü O'ndan daha iyi kimse oynayamazdı sanırım.

Son üç yıldır en aranılan isimlerden birisi haline geldi ve şu anda ikinci baharını yaşıyor aktör. Bu yıl da Christopher Nolan'ın "Interstellar"ında başrolde oynayacak ve şimdiden yılın en iyi filmlerinden birisi olacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki yıllarda da kendisinden ciddi roller görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. 

Son performanslarından bahsetmeden önce kariyerinin ilk yıllarına gidecek olursak, "Dazed and Confused"taki rolünden sonra oldukça iyi eleştiriler aldı ve "The Return of the Texas Chainsaw Massacre"da yan rollerden birinde oynadı. Aktörü bir üst basmağa taşıyan film ise John Grisham'ın romanından uyarlanan "A Time to Kill" oldu. Başrolü Sandra Bullock'la paylaştığı filmden sonra aktrisle de kısa bir ilişkileri oldu. O yıl Vanity Fair dergisinin özel sayısındaki kapağını Leonardo DiCaprio ve Tim Roth'la paylaştı. 4 ay sonra aynı derginin kapağında bu kez tek başına görünecekti. 1997 yılı aktör için bir dönüm noktası oldu. Başarılı bir bilim kurgu olan "Contact"ta (Mesaj) inançsız olan Jodie Foster'ın karşısına bir rahip olarak çıktı.

Sonrasında ise Steven Spielberg'ün "Amistad"ında bir kölenin özgürlüğü için mücadele veren genç avukat olarak karşımıza çıktı. Bu filmle oldukça iyi eleştiriler aldıktan sonra kariyeri düşüşe geçti. 1999'da Ron Howard'ın reality show çılgınlığının ne boyutlara ulaşabileceğini anlattığı "EDtv"de hayatı 7/24 kameraya çekilen bir adamı canlandırdı. Hayatı boyunca yakın arkadaşı olan Woody Harrelson da filmde kardeşini oynuyordu. Aynı yıl komşularının şikayeti üzerine evine giren polisler aktörü marihuana almış durumda çıplak olarak dans edip, arkadaşı aktör Cole Hauser ile birlikte bongo çalarken buldular. 9 saat hücrede kaldıktan sonra "Burayı kiralamak istemedim ama bir gece için güzel bir konaklama oldu" dedi.

"Frailty"deki seri katil rolü eleştirmenlerce beğenildi. 2002 yılında gösterime giren "Ateş Krallığı"nda geçirdiği değişim herkesi şaşırttı. "U-571"den sonra 2000'lerin başından itibaren romantik komedilerin aranılan oyuncusu oldu. "The Wedding Planner"da Jennifer Lopez'in aşık olduğu yakışıklıyı canlandırırken "How to Lose a Guy in 10 Days"de Kate Hudson'ın 10 gün içinde kendinden soğutmaya çalıştığı ve kendisine çok yakışan o muzip adam tiplemesindeydi. Bu filmden sonra da aktrisle bir ilişki yaşadı. 2005'te 130 milyon dolar bütçeli macera filmi "Sahara"da Penelope Cruz'la başrolü paylaştı. Bu filmden sonra da aktrisle iki yıllık bir ilişkisi oldu. Aynı yıl People Dergisi tarafından yaşayan en seksi erkek seçildi. 2007 yılında Brezilyalı model Camila Alves'le ilişkisi başladı ve bir yıl sonra Levi adında bir oğulları oldu. 2008'de "Fool's Gold"la bir kez daha Kate Hudson'la kamera karşısına geçti. 2008'de önce "Trophic Thunder"dan sonra "Surfer, Dude"ta rol aldı. Filmde Woody Harrelson bir kez daha abisini oynuyordu. 

2012'de oldukça başarılı bir performans sergilediği "Mud"tan sonra "Magic Mike"ta ne kadar iyi bir striptizci olabileceğini gösterdi. Scorsese'nin "The Wolf of Street"inde DiCaprio'ya "kurt" olmayı öğreten broker tiplemesiyle kısa bir süre göründü ancak şimdiden göğsüne vurarak söylediği şarkı akıllarda yer etti. Ve bu yıl rol aldığı "Dallas Buyers Club". 21 kilo kaybetti aktör bu rol için. Sadece verdiği kiloyla göstermiyor role kendini adadığını. Aids'e yakalanan Ron Woodroof'un hayatından esinlenilen filmde harika bir portre çiziyor. 30 gün ömür biçilen Woodroof kendi doğal yöntemleriyle 2191 gün yaşamayı başardı. Hem duygusal hem de fiziksel olarak çok ağır olan bu rolü çok az aktör bu derece başarılı resmedebilir. Film 6 dalda Oscar'a aday gösterildi ve McConaughey En İyi Erkek Oyuncu dalında ödülü alabilir. Altın Küre başta olmak üzere bu dalda pek çok festivalden ödül aldığını hatırlatalım.

2014'te iki projeyle karşımıza çıkacak aktör. İlki bir kez daha Woody Harrelson'la başrolü paylaştığı mini dizi "True Detective". İlk üç bölümünü izleme şansı bulduğum yapımın en iyi seri katil hikayelerinden birisi olacağını söylemeliyim. Dizideki seri katil portresi ve peşindeki detektifler son derece gerçekçi resmedilmiş.



Kasım'a kadar beklememiz gereken film ise şimdiden yılın en merak edilen yapımlarının başında geliyor. Christopher Nolan'ın yönettiği "Intersstellar"da (Yıldızlararası) insanoğlu bir solucan deliği keşfediyor ve bir grup kaşif solucan deliğinin öbür tarafında ne olduğunu keşfetmek için, insanlık tarihinin en büyük yolculuğuna hazırlanıyor. Aktör filmde Anne Hathaway ve Jessica Chastain'le oynayacak. Filmin diğer oyuncuları arasında Casey Affleck, Topher Grace ve Michael Caine var. Özellikle evlendikten sonra yer aldığı projeler ve oyunculuğunda gösterdiği gelişim evliliğin aktöre yaradığını gösteriyor. 40'ından sonra ikinci baharını yaşayan aktörün önümüzdeki yıllarda da iyi projelerde yer alacağını düşünüyoruz. Aktör geçtiğimiz yıl kendisini ünlü yapan rolü Wooderson'ı "Butch Walker And The Black Widows"un "Synthesizers" adlı videosunda bir kez daha canlandırdı. Yazıyı bu videoyla bitirelim istedim.       

25 Ocak 2014 Cumartesi

"Aşk Her Şeyin Üstesinden Gelir"Mi?: "The Broken Circle Breakdown"


Bir film düşünün ki ilk yarısındaki hafif seyirliğiyle sizi kendisine bağlıyor; ikinci yarısında ise üzerinize büyük bir ağırlık bırakarak kalbinizi acıtıyor. Aşk ve bağlılık kavramlarına dair, hikayesine farklı değişkenler katması ve iki ana karakteri üzerinde ters orantılı denklemler kurmasıyla güçlü bir filme dönüşüyor "Kırık Çember".

Filmin konusuna kısaca değinecek olursak, Didier tam bir country müzik hayranı ve arkadaşlarıyla bir barda müzik yaparak geçiniyor. Bu türe duyduğu hayranlık giyimine, tarzına ve hatta yaşam biçimine işlemiş durumda. Dolayısıyla Belçikalı bir Teksaslı izliyoruz sanki. Günün birinde bir dövme sanatçısı olan Elise'le tanışıyor ve kısa süre içinde birbirlerine delicesine aşık alıyorlar. Sonrasında bir çocukları oluyor ancak çocuklarının ölümcül bir hastalığı olduğunu öğreniyorlar. Bu haberden sonra aşkları büyük bir sınava tabi tutuluyor.   

Film aynı zamanda filmin başrol oyuncusu Johan Heldenbergh'in yazdığı ve oynadığı tiyatro oyunundan uyarlandı. Yazının başında dediğim gibi Halderbergh'in kendi içlerinde bile tezat özellikler barındıran bu karakterleri bir araya getirmesinin sebebini, film ilerledikçe anlıyorsunuz. Güçlü bir inanç sorgusu var filmde. Didier'in 'romantik-ateist' kişiliğine karşılık Elise'in 'gerçekçi bir inanan' olması, her iki tarafın gözünden empati kurmamızı sağlıyor. Üstelik karakterlerin bu özelliklere sahip olmalarından dolayı, aynı soruya farklı cevaplar bulunması ve değişik çıkarımlar yapılmasını sağlıyor. Didier'in Amerika'ya duyduğu sempati yavaş yavaş bir isyana dönüşürken, Elise'in inancına bağlı olmasına rağmen hayatın karşısına çıkardıkları, birisinin tutkusunu diğerinin de inancını zedeliyor ve izleyiciyi de hayatın gerçeklerine doğru sürüklüyor. Hiç istememize rağmen geleni görüyoruz; yaşadığımız en büyük trajediler her birimizin kendi deneyimledikleri değil mi sonuçta... Bir peri masalı gibi başlayan hikayenin bu kadar ağır bir şekilde sonlanması, tabiri caizse okkalı bir tokat atıyor.  

2009 yılında "Çölde Kutup Ayısı"yla hem beğenimizi toplamış hem de İstanbul Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü almış bir yönetmen Felix Van Groeningen. Yine çok başarılı bir iş çıkarmış. Müzikleriyle de son derece etkili olan yapım, şimdiye kadar bluegrass ve country müzik temalı en iyi film olabilir pekala. Zira yönetmen, filmin önemli sahnelerinin tamamında müziği ön plana çıkarıyor. İyi de yapıyor; country müziğin kederi kabullenmiş yönüyle çektiği sahneleri güçlendiriyor.

Didier'i canlandıran Johan Heldenbergh, "Çölde Kutup Ayısı"nda da başarılı bir performans sergilemişti. Kendi yazdığı ve daha önce sahnelediği oyundan uyarlanan filmde de doğal olarak rolünün hakkını veriyor. Çaldığı ve söylediği şarkılarda da sahne performansının hakkını... Veerle Baetens da Elise karakterinin yaşadığı değişimi etkili bir şekilde aktarıyor. Aktris sergilediği rolüyle Tribeca Film Festivali'nde ödüllendirildi. Film ise Berlin Film Festivali başta olmak üzere yine birçok festivalde ödül aldı. Filmin ayrıca Oscar Ödüllerinde En İyi Yabancı Film dalında yarışacağını da hatırlatalım.

Bu da filmin fragmanı:

19 Ocak 2014 Pazar

Bu İşte Bir Düzenbazlık Var: "American Hustle"



Geçen yılın haklı olarak en çok takdir gören isimlerinden birisi oldu David O.Russell. Matthew Quick'in kitabındaki birbirlerine delilikleriyle tutunan karakterleri öyle güzel aktardı ki "Umut Işığım"la beyazperdeye... Romantik komedi türünde de gayet orijinal bir iş çıkarılabildiğini gösterdi izleyiciye. Sonraki filmi olan "American Hustle"ın konusunu ve oyuncularını duyduktan sonra heyecanlandık doğal olarak. Filmin ilk bir saatinden sonra ise o heyecandan eser kalmadı. Belki değişir, ikinci yarısında zekice bir kurgu girer filmi hareketlendirir dedim ama o da olmadı.

Bu tarz filmlerde vurucu sahneler beklersiniz, zekice bir kurgu. Bu açıdan beklentilerinizi karşılamayacak bir film var karşımızda. Dolayısıyla öncelikle filmi iddialı olduğu kulvardan kolayca çıkartabiliriz. Bununla birlikte dönem çok iyi betimlenmiş; saç şekilleriyle, kostümleriyle, müzikleriyle 70'ler çok iyi anlatılıyor. Geçen yılın "Argo"su, bu yıl aynı dönemi anlatan bir başka film "The Wolf of Wall Street" derken 70 ve 80'lere ait bir furya mı başlayacak diye düşünmüyor değilim. Ayrıca karakterlere fazlasıyla gömülen bir David O.Russell var karşımızda. Önceki işinde elinde bu formülü bize güzel bir seyir sunmuş olabilir ancak aynı formül bu filmde tutmuyor. Filmde hiçbir karaktere yakınlık hissedemiyorsunuz. Bu da izleyiciyi devamlı dışarıda tutuyor, herhangi bir yere bağlanmayan senaryo da filmdeki bu soğukluğu ziyadesiyle arttırıyor. Nihayetinde hikaye kurgusu havada kalan, hiçbir sahnede güldürmeyen, anlattığı hikayeye rağmen tek bir zeka belirtisi göstermeyen bir 70'ler parodisi izliyoruz.

Film gerçek bir olaydan esinlense de daha heyecanlı bir kurgu bekliyordum yönetmenden. Filmin artı tek yanı Jennifer Lawrence ve Amy Adams. Ne Christian Bale ne de Bradley Cooper karakterlerine oturmuyorlar. Ancak her ikisi de Altın Küre'de ve Oscarlar'da adaylık aldılar. Bu da geçen yıl "Argo"da olduğu gibi Akademi'nin her yıl Amerikan klişelerini öven herhangi bir yapımı ana misafir olarak konuk almasından kaynaklanıyor. Jeremy Renner her zaman iyi bir joker oyuncu, bu filmde de sempati hissedebildiğiniz tek karakteri o canlandırıyor. Karşımızda beklentilerin hepsini boşa çıkaracak bir film var kısaca.

16 Ocak 2014 Perşembe

2014 Oscar Adayları


Öncelikle 2014'ün adayları bir yıl öncesine göre çok çok daha kaliteli yapımlar. Tür olarak da filmler arasında bir çeşitlilik var. Ancak elbette hemen her sene olduğu gibi büyük haksızlıklar da yok değil. Özellikle "Rush" filminin adaylar arasında olmaması, Niki Lauda rolüyle yılın belki de en iyi performansını sergileyen Daniel Brühl'ün aday dahi olmaması çok yazık olmuş. "Her" filmi de Akademi'nin gelenekçi yapısına ters düştü belli ki. Yılın en iyi yönetmenleri arasında Spike Jonze unutulmamalıydı. Elbette diğer adaylara bakınca aralarında kötü bir isim yok belki ama David O. Russell ve ekibi hak ettiklerinden fazlasını almışlar. Lakin "American Hustle" bir düzenbazlık filminin ne zekasına ne de akıcılığına sahip. Bir kaç farklı karakteri bir araya getiren bir film sadece. Kadın ve erkek oyuncu ödüllerinde öne çıkan iki isim elbette Cate Blanchett ve artık ödüllendirilmesi gereken, oldukça başarılı bir performans sergileyen Leonardı DiCaprio. En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde Christian Bale yerine Joaquin Phoenix adaylar arasında olmalıydı ayrıca. Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde de Bradley Cooper yerine ödülü en çok hak eden kişi Daniel Brühl. Sonuç olarak 2 Mart gecesi yine heyecanlı bir tören bizi bekliyor.


EN İYİ FİLM

  • American Hustle | Charles Roven, Richard Suckle, Megan Ellison ve Jonathan Gordon
  • Captain Phillips | Scott Rudin, Dana Brunetti ve Michael De Luca
  • Dallas Buyers Club | Robbie Brenner ve Rachel Winter
  • Gravity | Alfonso Cuaron ve David Heyman
  • Her | Megan Ellison, Spike Jonze ve Vincent Landay
  • Nebraska | Albert Berger ve Ron Yerxa
  • Philomena | Gabrielle Tana, Steve Coogan ve Tracey Seaward
  • 12 Years a Slave | Brad Pitt, Dede Gardner, Jeremy Kleiner, Steve McQueen ve Anthony Katagas
  • The Wolf of Wall Street | Adaylar daha sonra açıklanacak.

EN İYİ YÖNETMEN

  • Alfonso Cuaron | Gravity
  • Steve McQueen | 12 Years a Slave
  • Alexander Payne | Nebraska
  • David O. Russell | American Hustle
  • Martin Scorsese | The Wolf of Wall Street

EN İYİ ERKEK OYUNCU

  • Christian Bale | American Hustle
  • Bruce Dern | Nebraska
  • Leonardo DiCaprio | The Wolf of Wall Street
  • Chiwetel Ejiofor | 12 Years a Slave
  • Matthew McConaughey | Dallas Buyers Club

EN İYİ KADIN OYUNCU

  • Amy Adams | American Hustle
  • Cate Blanchett | Blue Jasmine
  • Sandra Bullock | Gravity
  • Judi Dench | Philomena
  • Meryl Streep | August: Osage County

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU

  • Barkhad Abdi | Captain Phillips
  • Bradley Cooper | American Hustle
  • Michael Fassbender | 12 Years a Slave
  • Jonah Hill | The Wolf of Wall Street
  • Jared Leto | Dallas Buyers Club

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU

  • Sally Hawkins | Blue Jasmine
  • Jennifer Lawrence | American Hustle
  • Lupita Nyong’o | 12 Years a Slave
  • Julia Roberts | August: Osage County
  • June Squibb | Nebraska

EN İYİ ÖZGÜN SENARYO

  • American Hustle | David O. Russell ve Eric Warren Singer
  • Blue Jasmine | Woody Allen
  • Dallas Buyers Club | Craig Borten ve Melisa Wallack
  • Her | Spike Jonze
  • Nebraska | Bob Nelson

EN İYİ UYARLAMA SENARYO

  • Before Midnight | Julie Delpy, Ethan Hawke ve Richard Linklater
  • Captain Phillips | Billy Ray
  • Philomena | Steve Coogan ve John Pope
  • 12 Years a Slave | John Ridley
  • The Wolf of Wall Street | Terence Winter

EN İYİ KURGU

  • American Hustle | Jay Cassidy ve Crispin Struthers
  • Captain Phillips | Christopher Rouse
  • Dallas Buyers Club | John Mac McMurphy ve Martin Pensa
  • Gravity | Alfonso Cuaron ve Mark Sanger
  • 12 Years a Slave | Joe Walker

EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ

  • The Grandmaster | Philippe Le Sourd
  • Gravity | Emmanuel Lubezki
  • Inside Llewyn Davis | Bruno Delbonnel
  • Nebraska | Phedon Papamichael
  • Prisoners | Roger Deakins

EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI

  • American Hustle | Judy Becker (prodüksiyon tasarımı) ve Heather Loeffler (set tasarımı)
  • Gravity | Andy Nicholson (prodüksiyon tasarımı) ve Rosie Goodwin (set tasarımı)
  • The Great Gatsby | Catherine Martin (prodüksiyon tasarımı) ve Beverly Dunn (set tasarımı)
  • Her | K.K. Barrett (prodüksiyon tasarımı) ve Gene Serdana (set tasarımı)
  • 12 Years a Slave | Adam Stochausen (prodüksiyon tasarımı) ve Alice Baker (set tasarımı)

EN İYİ KOSTÜM TASARIMI

  • American Hustle | Michael Wilkinson
  • The Grandmaster | William Chang Suk Ping
  • The Great Gatsby | Catherine Martin
  • The Invisible Woman | Michael O’Connor
  • 12 Years a Slave | Patricia Norris

EN İYİ ÖZGÜN MÜZİK

  • The Book Thief | John Williams
  • Gravity | Steven Price
  • Her | William Butler ve Owen Pallett
  • Philomena | Alexandre Desplat
  • Saving Mr. Banks | Thomas Newman

EN İYİ ÖZGÜN ŞARKI

  • “Alone Yet Not Alone”; Alone Yet Not Alone | Bruce Broughton (müzik), Dennis Spiegel (söz)
  • “Happy”; Despicable Me 2 | Pharrell Whilliams (söz-müzik)
  • “Let It Go”; Frozen | Kristen Anderson-Lopez ve Robert Lopez (söz-müzik)
  • “The Moon Song”; Her | Karen O (söz-müzik) ve Spike Jonze (söz)
  • “Ordinary Love”; Mandela: Long Walk to Freedom | Paul Hewson (söz-müzik), Dave Evans, Adam Clayton ve Larry Mullen (müzik)

EN İYİ MAKYAJ & SAÇ TASARIMI

  • Dallas Buyers Club | Adruitha Lee ve Robin Mathews
  • Jackass Presents: Bad Grandpa | Stephen Prouty
  • The Lone Ranger | Joel Harlow ve Gloria Pasqua-Casny

EN İYİ SES KURGUSU

  • All Is Lost | Steve Boeddeker ve Richard Hymns
  • Captain Phillips | Oliver Tarney
  • Gravity | Glenn Freemantle
  • The Hobbit: The Desolation of Smaug | Brent Burge
  • Lone Survivor | Wylie Stateman

EN İYİ SES MİKSAJI

  • Captain Phillips | Chris Burdon, Mark Taylor, Mike Prestwood Smith ve Chris Munro
  • Gravity | Skip Lievsay, Niv Adiri, Christopher Benstead ve Chris Munro
  • The Hobbit: The Desolation of Smaug | Christopher Boyes, Michael Hedges, Michael Semanick ve Tony Johnson
  • Inside Llewyn Davis | Skip Lievsay, Greg Orloff ve Peter F. Kurland
  • Lone Survivor | Andy Koyama, Beau Borders ve David Brownlow

EN İYİ GÖRSEL EFEKT

  • Gravity | Tim Webber, Chris Lawrence, Dave Shirk ve Neil Corbould
  • The Hobbit: The Desolation of Smaug | Joe Letteri, Eric Saindon, David Clayton ve Eric Reynolds
  • Iron Man 3 | Christopher Townsend, Guy Williams, Eric Nash ve Dan Sudick
  • The Lone Ranger | Tim Alexander, Gary Brozenich, Edson Williams ve John Frazier
  • Star Trek Into Darkness | Roger Guyett, Patrick Tubach, Ben Grossmann ve Burt Dalton

YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM

  • The Broken Circle Breakdown (Belçika)
  • The Great Beauty (İtalya)
  • The Hunt (Danimarka)
  • The Missing Picture (Kamboçya)
  • Omar (Filistin)

EN İYİ ANİMASYON

  • The Croods | Chris Sanders, Kirk DeMicco ve Kristine Belson
  • Despicable Me 2 | Chris Renaud, Pierre Coffin ve Chris Meledandri
  • Ernest & Celestine | Benjamin Renner ve Didier Brunner
  • Frozen | Chris Buck, Jennifer Lee ve Peter Del Vecho
  • The Wind Rises | Hayao Miyazaki ve Toshio Suzuki

EN İYİ BELGESEL

  • The Act of Killing | Joshua Oppenhaimer ve Signe Byrge Sorensen
  • Cutie and the Boxer | Zachary Heinzerling ve Lydia Dean Pilcher
  • Dirty Wars | Richard Rowley ve Jeremy Scahill
  • The Square | Jehane Noujaim ve Karim Amer
  • 20 Feet from Stardom | Adaylar daha sonra açıklanacak.

EN İYİ KISA FİLM

  • Aquel No Era Yo (That Wasn’t Me) | Esteban Crespo (yapımcı)
  • Avant Que De Tout Perdre (Just Before Losing Everything | Xavier Legrand (yönetmen) ve Alexandre Gavras (yapımcı)
  • Helium | Anders Walter (yönetmen) ve Kim Magnusson (yapımcı)
  • Pitääkö Mun Kaikki Hoitaa? (Do I Have to Take Care of Everything?) | Selma Vilhunen (yönetmen) ve Kirsikka Saari (senarist)
  • The Voorman Problem | Mark Gill (yönetmen) ve Baldwin Li (yapımcı)

EN İYİ KISA ANİMASYON

  • Feral | Daniel Sousa (yönetmen) ve Dan Golden (müzik ve ses tasarımı)
  • Get a Horse! | Lauren MacMullan (yönetmen) ve Dorothy McKim (yapımcı)
  • Mr. Hublot | Lauren Witz ve Alexandre Espigares (yönetmen)
  • Possessions | Shuhei Morita (yönetmen)
  • Room on the Broom | Max Lang ve Jan Lachauer (yönetmen)

EN İYİ KISA BELGESEL

  • CaveDigger | Jeffrey Karoff
  • Facing Fear | Jason Cohen
  • Karama Has No Walls | Sara Ishaq
  • The Lady in Number 6: Music Saved My Life | Malcolm Clarke ve Nicholas Reed
  • Prison Terminal: The Last Days of Private Jack Hall | Edgar Barens

14 Ocak 2014 Salı

Beni Bırakın Siz Gidin: "Lone Survivor"


Dünya'nın en iyi askeri birliklerinden birisi olan Amerika'nın medar-ı iftiharı "Navy Seals" (ABD Donanması Özel Kuvvetleri) askerlerinden oluşan dört kişilik bir takım, Taliban Liderlerinden birisini yakalamak üzere Afganistan'ın tehlikeli bir bölgesine gönderilir. Ancak kısa bir süre sonra tuzağa düşen takım, kendilerini ölüm kalım savaşının içinde bulurlar. 28 Haziran 2005'te başarısızlıkla sonuçlanan "Red Wings" operasyonunu anlatıyor "Lone Survivor".

"Kara Şahin Düştü"den bu yana yapılan en iyi askeri film olacağı söyleniyordu filmin. Oyuncuların performanslarıyla bu cümlenin hakkı verilmiş oluyor. Film aslında Navy Seals birliğinin çalışma disiplinine odaklanıyor. Dolayısıyla ekibin sahada nasıl görev yaptığını son derece gerçekçi aktarıyor yapım. Ayrıca Afgan halkının da Taliban'ı istemediği vurgulanarak Amerikalıların Afganistan'daki varlığına onay isteniyor. Diğer yandan her Afgan'ın kötü olmadığını Amerikalılara anlatmak istiyormuş gibi bir derdi de var filmin. Bu siyasi manevranın bu kadar iyi çekilmiş bir aksiyona gereksiz bir kimlik büründürerek kalitesinden çaldığını söylemek yerinde olur.

Başarılı bir aksiyon filmi olmasının nedenlerinden birisi, oyuncu kadrosunun başarısı. Herkes Mark Wahlberg'in çok iyi bir performans sergilediğinden bahsediyordu ancak Ben Foster göründüğü her sahnede aktörden rol çalıyor. Taylor Kitsch ve Emile Hirsch ekibin geri kalan üyeleri. Eric Bana da üst düzey bir askeri yetkiliyi canlandırıyor. Yönetmen Peter Berg şimdiye kadar yapılmış en iyi kara komedilerden birisi olan "Very Bad Things"le başladığı kariyerine, yine askeri bir aksiyon olan "The Kingdom" ve şimdiye kadar en uçarı süper kahraman olan "Hancock"la devam etti. Son olarak yönettiği "Battleship" sevilmese de "Lone Survivor"da başarılı bir iş çıkartmış Berg. Uzun zamandır çekilmiş en gerçekçi askeri film olma özelliğiyle türün sevenlerinin kaçırmaması gereken filmlerden birisi "Lone Survivor".

Lone Survivor izle 

4 Ocak 2014 Cumartesi

2013'te En Çok İndirilen 10 Korsan Film



Bu yıl da bir çok film internet kullanıcıları tarafından internet üzerinden online ya da indirelerek izlendi. Popüler torrent siteslerinden Bittorrent'in verilerine göre başı "Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları" çekiyor. En çok indirilen 10 film ise rakamlarıyla şöyle:

1.The Hobbit: An Unexpected Journey; 8.4 mil downloads
2.Django Unchained: 8.1 mil downloads
3.Fast and Furious 6: 7.9 mil downloads
4.Iron Man 3: 7.6 mil downloads
5.Silver Linings Playbook: 7.5 mil downloads
6.Star Trek Into Darkness: 7.4 mil downloads
7.Gangster Squad: 7.2 mil downloads
8.Now You See Me: 7 mil downloads
9.The Hangover Part 3: 6.9 mil downloads
10.World War Z: 6.7 mil downloads

Trailer Addict- Movie Trailers