21 Kasım 2013 Perşembe

Rüyaların Kızı : Ruby Sparks



Rüyalarınızın kızı ya da erkeği... Bir gün karşınıza çıksa. Öyle benzeri de değil, tam olarak rüyanızdaki kişi. Filmin ana karakteri Calvin Weir (Paul Dano) günün birinde uyanıyor ve evinde rüyalarının kızı ve filme ismini veren Ruby Sparks'la (Zoe Kazan) karşılaşıyor. Calvin bir yazar. Edebiyat çevresinde oldukça başarılı olmuş ancak başarıyı getiren ilk romanından sonra kayda değer bir şey yazmamış. Ve günün birinde rüyasında o aradığı ilham karşısına çıkıyor. Ruby Sparks adındaki bu genç kız kendisini o kadar etkiliyor ki uyanır uyanmaz yeni romanının konusu da belli oluyor. Rüyalarında yaşadığı bu kızla olan ilişkisini yazmaya başlıyor. Yemiyor, içmiyor, uyumuyor; sayfalarca yazıyor. Daktilosunun başında uyukladığı bir gecenin sabahında da esas kızla karşılaşıyor.

Film genel olarak genç bir yazarın yazdığı karaktere aşık olması ve sonrasında bunun ne kadar doğru ya da yanlış olduğu ikilemini sorguluyor. Bunu sadece tek taraflı yapmayarak, izleyiciye de film boyunca bunu sorgulatarak, etkileyiciliğini ve değerini arttırıyor yapım. Her ne kadar erkek bir karakterin yarattığı/yazdığı kadına olan aşkını, hislerini, devinimlerini izlesek de temel olarak cinsiyet farkına ya da kadın-erkek savaşlarına odaklanılmıyor. Filmin asıl irdelediği, bir ilişkiye başlandıktan sonra karşı tarafı kontrol etme isteğinin ne denli mantıklı olduğu. Konu aşk olunca mantığın da devreden kolayca çıktığını, en sevdiğimiz insana bile sahip olma isteğinin ne kadar yorucu olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz. En nihayetinde değiştirmek ya da kontrol etmek istediğiniz kişi, başta aşık olduğunuz insan olmaya devam edebilecek mi sorusuyla baş başa kalıyoruz. Cevabı hayır olan bu basit gerçeği de önce mizahla sonra dramla o kadar tadında yoğuruyor ki film. Sonuç olarak ancak bir sihir sayesinde olabilecek bu duruma absürdlüğü bulaştırmadan, hikayeyi son derece akıcı bir şekilde izletmeyi başarıyor; hatta bir sahnede Calvin'in son derece gerçekçi sinir atağı, O'nun ne kadar "aramızdan" bir deli! olduğunu gösteriyor. 

Filmin konusuna bakarak senaristin erkek olduğunu düşünmeniz, benim gibi sizi ters tarafa yatıracaktır. Zira filmin senaryosu, filmde Ruby Sparks'ı canlandıran Zoe Kazan'a ait. Henüz 30 yaşında olan aktrisin yazdığı bu ilk senaryonun başarısı, umarız ki yazarlığının devamını getirir. Daha önce oyunculuğuyla da ödül alan Kazan, bu filmde de yazdığı karaktere o kadar hakim ki. Karşısında da değişik karakterlere girmekte zorlanmayan Paul Dano var ve aktör de en başarılı rollerinden birisini sergiliyor. Calvin'in abisi Harry rolündeki Chris Messina ise göründüğü her sahnede güldürüyor. Göründükleri sahneleri ziyadesiyle dolduran Annette Bening ve Antonio Banderas'ı da unutmamak gerekli. Filmin yönetmen koltuğunda ise daha önce "Küçük Gün Işığım"la (Little Miss Sunshine) haklı övgüler almış olan çift Jonathan Dayton ve Valerie Faris var. Hem sıcak hem de akıcı bir senaryoya sahip olan Ruby Sparks, oyunculuklarıyla da son derece başarılı bir yapım.    

Bu da filmin fragmanı:

 

Trailer Addict- Movie Trailers