Uzun zamandır adam gibi bi polisiye filmi arıyordum açıkçası, geç de olsa izleme fırsatı bulduğun için bu filmi mutluyum. Cinayet, polisiye romanı tadında çok fazla örnek yok lakin günümüz sinemasında; olsa bile iyi örnekler yok diyelim. Uzak doğu sineması bu konuda daha bi öncü gelmiştir bana hep. Bu tarz kültleri çekinmeden sergileyebilecek bir olgunluğa sahip olduklarını düşünüyorum, tabuları yıkabiliyorlar zor işlenen konularda.. Filmin yağmurlu ve karanlık atmosferi, durgun ve hoş manzaralı sekansları da içine çekti beni..
Filmin de bi başka inandırıcılığı var izleyiciyi içine alan.. Bu ya Korelilerin dillerinden ya da abartılı ama doğal olmalarına aşina hallerinden geliyor.
Kore’nin seri cinayetler işleyen ilk katilinin peşine düşen dedektifleri izleyen bu karanlık polisiye, aslında cinayetin kendisinden çok “hatırda kalanlar”la ilgileniyor. Bong Joon-ho’nun ikinci uzun metrajlı filmi olan Cinayet Günlüğü, bir katilin izini sürme vesilesiyle bir kasabanın yavaş yavaş çürüyüşünün ayrıntılı bir portresini gözler önüne seriyor ve odak noktasına katil yerine soruşturmayı yürüten polis memurları oturtuyor.
Merhabalar
YanıtlaSilSiz Türkiye'den biri olarak neden Türk sinemasına önem vermiyorsunuz
Okadar çok film çalışması varki sanırım internetten link bulamadığınızdan izleyemiyorsunuz veya festival filimleri izlemek size zor geliyor.
Hala büyük bütçeli ve Cook farklı bir zümreye hitap eden filmleri yorumlayın belkide bi sanat olarak görüp algılayııp idrak edecek insanları engelliyorsunuz
Bu tip filmlerle ilgi yorumları okumak için Türkiye'den bir siteye girmek anlamsız
Bari siz bu işi burada yapıyorsunuz ozaman Türk sinamasıyla ilgi bilgi verin lütfen